Tarihi Mekanları
Kapıkırık Köyü Harabeleri
Milas civarındaki bu köyde Heraklea şehri bulunuyordu. Bizans’tan kalma manastır, eski çağlara âit tiyatro ve şehir kalıntıları mevcuttur. Bafa Gölü kuzeydoğusundadır. M.Ö. 5. asırda Lamos Körfezinde kurulu bir liman şehridir. Piskoposluk merkezi idi. Menderes’in getirdiği alüvyonlarla denizden uzakta kalmıştır. Şehri kuşatan yüksek surlar, Dor üslûbu Athena Tapınağı, Agora (çarşı), konsey binası(buleutrion), Roma Hamamı, Endymior Tapınağı, kale ve kale kalıntıları vardır.
Kedreia Harabeleri
Marmaris’in 18 km kuzeyinde Kerme Körfezinde Sedre Adası üzerindedir. Karia bölgesinin küçük bir şehriydi. Kıyı surları. Roma Tapınağı (Bizanslılar kiliseye çevirmiştir), at nalı şeklinde tiyatro, sarnıçlar, tersâne, Roma Metropolü günümüze gelen kalıntılardır.
Bargylia Harabeleri
Günlük’ün 6 km güneydoğusunda Kemikler köyü yakınındadır. İkitepe üzerinde kurulan bir Karia şehridir. Tapınak, tiyatro, surlar, odeon, kapaklı uzun taş, lahitler vardır.
Uydai Harabeleri
Karaoğlan Dağı eteğinde Milas’a 7 km mesafede Damlıboğaz köyündedir. Karia şehridir. M.Ö. 6. asırda kurulmuştur. 2,5 m yükseklikte surlar, Apollon ve Artemis tapınakları, lahitle, 41 kalker mezar vardır.
İasos
Güllük Koyunda Asun Kurin köyündedir. M.Ö. beşinci asırda kurulmuştur. Karia şehridir. Piskoposluk merkeziydi. Sarnıçlı kale, 21 basamaklı tiyatro, kabartmalı sütunlar, mezar odalar, agora ve ana kapı günümüze gelen kalıntılardır.
Strantonikeia Harâbeleri
Yatağan’a 8 km mesâfede Eskihisar köyündedir. M.Ö. 218’de Suriye KralıAntiokos karısının ismini vermiştir. Açık hava müzesinde kale, saray kapısı, çiçekli sütunlar, tiyatro sergilenir.
Tios-Doger Harâbeleri
Fethiye’ye 25 km mesâfede Döğer bucağındadır. Kabartmalı mezarlar ve sur kalıntıları vardır.
Üzümlü Harâbeleri
Kadyanda şehrinin harâbelerinden kabartma resimlerle süslü mağaralar, tiyatro, büyük ev sarnıçları, Lidya dilinde yazılmış anıt vardır.
Sidima (Dodurga) Harâbeleri
Eski Sidima şehri harâbeleri, Dodurga köyündedir. Beyaz mermerden yapılmış kitâbeli mezarlar vardır.
Lidya Kaya Mezarları(Amintas Anıtı)
Fethiye civarında kayalara oyulmuş mezarlardır. Dördüncü asırda yapılmıştır. Ayrıca Roma ve Bizans devrine ait kaya mezarlar da vardır.
Leton Tapınağı: Fethiye yakınlarında Lidya Kralı Sarpedor adına M.Ö. 4. asırda yapılmıştır. Zeus Tapınağı: Milâs’ta M.S. 2. asırda yapılmıştır. Augustos Tapınağı: Milas’ta M.S. 1. asırda yapılmıştır.
Gümüşkesen Anıtı (Mezarı)
Milas’tadır. Korent başlıklı sütunlarla süslü Roma mezarıdır. M.Ö. 1. asırda yapılmıştır. Piramit biçimli bir çatıyla örtülüdür. Tavanı geometrik şekiller ve çiçek motifleriyle süslüdür. Çatıyı tutan 12 sütun korent başlıklıdır.
Baltalıkapı
Milas’tadır. Karyalılardan kalmadır.
Sinuri Tapınağı
Milas yakınlarında Kalınağıl’dadır. M.Ö. 6. asırda yapılmıştır. Karyalıların taptıkları Sinuri için yapılmıştır. Aynı yerde bir kulenin yıkıntısı vardır. Bizanslılar bu tapınağı kiliseye çevirmişlerdir.
Akköprü
M.S. 3. asırda Romalılar tarafından yapılmıştır. Köyceğiz’e 33 km mesafede 30 m yükseklikte 50 m uzunlukta tarihi bir köprüdür. Ege’yi Akdeniz’e bağlayan tek köprüdür.
Andon’un Hamamı (Zeliha'nın Hamamı)
150 yıllık bir Rum hamamıdır ve Rum sahibi Andon tarafından işletilmiştir. Mübadeleden sonra Türklere satılmıştır.
Saburhane Meydanı
Muğla 400’ e yakın tescilli evi 170’e yakın sivil mimarlık örneği yapısı, 100’e yakın sokağı, eski hanları, şadırvanları arastası, meydanları ve camileriyle örnek bir Kentsel Sit alanıdır.
Saburhane Meydanı özgün mimari karakterin coğrafyayla uyumlu şekillendiği, Türk-Rum ya da Müslüman-Hıristiyan olmak üzere iki farklı kültürün bir arda yaşadığı tipik bir yerleşmedir. Meydan adını bir zamanlar burada yer alan hapishaneden alır. Kimi evlere çıkmaz sokaklardaki avlu kapılarından geçilerek ulaşılır. Açık ya da kapalı ön sofaları, ahşap süslemeleri verandaları, duvara gömülmüş dolap şeklindeki banyoları Muğla evlerinin belirgin özelliklerindendir.
19.yy.ın başlarından itibaren Osmanlının kaybettiği topraklardan (Balkanlar, Kırım ve Girit) göç eden varlıklı insanlar yanlarında Rum ustaları da getirmişlerdir. Rum ustaların etkisiyle 1820-25 lerden sonra mimari değişimler ortaya çıkmıştır. Sadece Rum ustalar değil, değirmenciler, terziler, doktor ve eczacılarda Muğla’ya gelip yerleşen Rumlar arasında yer alıyordu. Rumlar Saburhane Meydanı ve çevresinde yoğunlaşmışlardı. Rumlar zamanında Saburhane, ulu çınarların olduğu, ortasından dere geçen ve dere üzerinde taş köprüsü olan sosyal hayatın yoğun olarak yaşandığı bir mekân özelliği taşımaktaydı. Yapı ustalığı ve marangozluktan sonra en önemli ve yaygın meslek meyhanecilikmiş. Meyhane Boğazı dediğimiz Andon’ un hamamının (Zeliha’nın Hamamı) bulunduğu sokakta sağlı sollu meyhaneler yer alırmış ve mezeler adalardan gelirmiş.
Kültür Evi
Muğla Belediyesince 1999 yılında kamulaştırılan yapının tarihi 1800’ lü yıllara dayanmaktadır. Önceleri Şerefliler Ailesi’ ne ait olan yapı, hem Türk hem de Rum mimarisini bir arada göstermektedir. İç avlu cephesinde altta açık bir sofa, üst katta kapalı ahşap cumbası yer alır. Odalar sofalara açılmaktadır. 2003 yılında restorasyonu tamamlanarak hizmete açılmıştır. Yöresel kıyafetlerin, eşyaların sergilendiği, kültürel etkinliklerin düzenlendiği bir mekân haline gelmiştir.
Yağcılar Hanı
Yapımı yaklaşık 1493 yılına dayanmaktadır. Han kentin geçmişinde önemli bir ticari merkezdi. Sağlam taş duvara dayalı bağdadi ve ahşap karkas sistemde yapılmıştır. Burası eskiden yağhanelerden oluşmaktaydı. Günümüzde restore edilerek ticari bir merkez ve avlusundaki çınar ağacının gölgesinde bir dinlenme alanı olarak kullanılmaktadır.
Özbekler Evi
Geleneksel Muğla evlerinden biri olan, Hacı Hamzalar ve Ali Rıza Özbek evi olarak bilinen yapı, yaklaşık 225 senelik bir geçmişe sahiptir.1987 yılında Muğla Mimarlar Odasınca en iyi korunan ve yaşatılan ev ödülü verilmiştir. İlk zamanlarda yapı toprak damlı iken sonradan belli tadilatlar geçirmiş ve yapıda kış evi, yaz evi, sahanlıklar, ev altları gibi mekânlar yapılmıştır. Sonraları toprak dam kapatılarak ahşap bağdadi ve kiremit çatılı bir sisteme dönüştürülmüştür. Yola bakan cepheleri sağır taş duvar iç avluya bakan kısmında ahşap malzemeden oluşan açık sofa yer almaktadır.
Restorasyon sırasında taş duvarların eksik kısımları tamamlandıktan sonra zemin kattaki mevcut taş duvar ortaya çıkarılarak temizlenmiştir. İç bölmeler tamamen soyularak ahşap bağdadi kısım ortaya çıkarılmış ve sadece çürük ahşaplar değiştirilmiştir. Yapının üst katında yer alan orijinal kapı ve yüklüklerin yıpranan kısımları tamir edilmiş ve odanın giriş kısmında orijinalinde bulunan 3 kemer ve ahşap dikmeler ortaya çıkarılmıştır. Sıvalarda Muğla’da kullanımı yaygın olan horasan harcı (kireç, saman, keçi kılı ve harç karışımı) kullanılmıştır. Muğla Belediyesince kamulaştırılarak restorasyonu tamamlandıktan sonra 2005 yılında hizmete açılmıştır.
Saatli Kule
1895’ te Muğla’nın ilk Belediye Başkanlarından Hacı Kadızade Süleyman Efendi ve eşi Pembe Ana, Hicaz’a giderken Şam şehrinde gördükleri kulenin bir benzerini Muğla’da yaptırmak istemişler ve ünlü Rum usta Filvarus’a (Mihail Konstantin’in oğlu) bugünkü saatli kuleyi yaptırmışlardır.
Hacıkadı Evi
Bugün kayıtlara “Hacıkadı Evi” olarak geçen evin yapım tarihi 1875-1880 yılları arası olup günümüzden 130 yıl öncesine dayanıyor. Muğla’nın ilk belediye başkanı olan Hacıkadı Süleyman Efendi ve eşi Pembe Hatun bu evi oğulları Ömer Efendi için yaptırmıştır. Muğla için önemli olan tarihi saatli kule ve eski adı Memleket Hastanesi olan devlet hastanesi de aynı aile tarafından yaptırılmıştır.
Belediye Hizmet Binası
1867 Osmanlı İdari taksimatında mutasarrıflık olan Menteşe Livasının hükümet konağı olarak yapılmıştır.
Konağın planı devrin jandarma komutanı olan Şamlı Binbaşı Hüseyin Bey tarafından çizildi. Şam’ daki bir konaktan esinlenerek çizilmiştir. Adliye Binasının 2. katı 1889 yılında Muğla Mutasarrıfı olan Cafer Paşa tarafından yaptırılmış ve binanın inşaatında Rum ustalar çalışmıştır. Bina, 1949 yılına kadar valilik binası olarak daha sonra da adliye binası olarak kullanılmıştır. 2003 yılında Milli emlak Müdürlüğü tarafından Belediye Hizmet Binası olarak kullanılmak üzere Muğla Belediyesine devredilmiştir.
Konakaltı Hanı
19.yy’ a tarihlenen sivil mimarlık örneği bu han ahşap ağırlıklı bağdadi bir yapıdır. Üst kat şehre ticaret yapmaya gelen tüccarların ve mevsimlik işçilerin konaklaması için kullanılmıştır. Alt katta dükkânlar, hayvan damları ve ambarlar yer almaktaydı. Muğla Belediyesi himayesinde Ağa Han mimarlık ödülü sahibi Nail Çakırhan gözetiminde restore edilen han, günümüzde Muğla Belediyesi Eğitim, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde kültürel ve sosyal faaliyetlere ev sahipliği yapmaktadır.
Sanat Evi (Müftüler Evi)
Yapım tarihi yaklaşık olarak yüzyıl öncesine dayanır. Kentin kütür ve sanatını yansıtan örneklerin sunulduğu bir mekân olarak 2003 yılında Muğla Sanat Evi olarak hizmet vermeye başladı.
Mabolla Kalesi
Muğla kentinin yaslandığı tepe doruğunda yerleşik olan Mabolla Kalesi, özellikle doğu, güney ve batı yönlerde savunmaya son derece elverişli konumuyla 1. bin başlarına uzanabilecek önemli bir yerleşim merkezi özelliğinde. Mevcut kalıntılar tepede Klasik çağlardan Bizans Dönemi içlerine dek uzayan kesintisiz bir yerleşimin varlığını göstermektedir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil